İlgili Sonuçlar

• serinletmek (v.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• gevşemek (v.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• zayıflamak (v.)
  ضعف {[ُ ضَعْفًا]}
  daha fazlası ...
• hassaslık (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• ikiyüzlü (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• çifte (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• bozulmak (v.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• zafiyet (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• zayıflık (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• dermansızlık (n.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• bitkinlik
  ضَعف
  daha fazlası ...
• zaaf
  ضَعْفٌ
  daha fazlası ...
• zaafiyet
  ضَعْفٌ
  daha fazlası ...
• hastalık
  ضَعْف
  daha fazlası ...
• soğutmak (v.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• halsizlik
  ضعف
  daha fazlası ...
• gevşeklik
  ضَعْف
  daha fazlası ...
• soğumak (v.)
  ضعف
  daha fazlası ...
• âciz kalmak
  ضعْف
  daha fazlası ...
• sulandırmak (v.)
  ضعف اللون
  daha fazlası ...
• nevrasteni (n.)
  ضعف الأعصاب
  daha fazlası ...
• zafiyet (n.)
  موطن ضعف
  daha fazlası ...
• noksan (n.)
  موطن ضعف
  daha fazlası ...
• kurşun (n.)
  قيادة
  daha fazlası ...
• güdüm
  قِيَادَة
  daha fazlası ...
• buyruk (n.)
  قيادة
  daha fazlası ...
• önderlik
  قِيَادَة
  daha fazlası ...
• kumandanlık
  قِيَادَة
  daha fazlası ...
• idare
  قِيَادَة
  daha fazlası ...
• komut (n.)
  قيادة
  daha fazlası ...

örneklerde

• Bu durumda küresel bir nükleer savaşı ben önlüyorum.
  ضعف القدرات القيادية اللازمة أنا سأوقف حدوث الحرب النووية
• Ehliyetimi aldılar... ...görme bozukluğu yüzünden.
  لقد صادروا رخصتيّ للقيادة . بسبب ضعف نظريّ
• Akıllı araba deneme sürüşünden beri hiç bu kadar korumasız hissetmemiştim.
  لم أشعر بمثل هذا الضُعف منذ أن إختبرت قيادة سيارة ذكية